24 Temmuz 2005

İşe motosiklet ile gidin.

Dikkat ettim de, genelde hep ingilizce olmuş başlıklarım. Hoş değil. Tam "Ride to work" yazıyordum, değiştirdim.

Evet sevgili okuyucular, gavurun böyle bir günü var, "İşe motosikletle gitme günü". Her sene "Temmuzun üçüncü çarşambası"nda kutlanıyor ve bu sene 14.sü gerçekleştirildi.

Nedir amaç? En başta trafikte motosikletlerin varlığına medyanın dikkatini çekmek. Bu sayede haber bültenlerinde iki satır da olsa yer almak önemli birşey. Daha, dörtteker sahiplerini motosiklet kullanımına özendirmek. Trafik yoğunluğu ve park sorunları ikitekere uzak konular malum. Daha daha, motosiklet kullanıcıların kimler olduğu konusunda yaygın olan kanının altını çürütmek. Bizde pek yok ama, chopperci-serseri-kocaman abiler değil motosiklet kullanıcıları. Zaten bizde chopper'cilar Amarika'dakilerin aksine serseri, çulsuz falan degil, makam mevki sahibi, cok parali, az poser abiler. Neyse bu biraz ince bir mevzu zaten. Ya da efendime soyleyelim, bizde daha yaygın olarak görülen -ya da duyulan- racing'ler demek değil motosiklet. Hayatın tadını ıskalamak istemeyen, aklı fikri başında -hatta belki biraz da fazla- insanların da tercihi bu alet.

Ben bu günlerde -sanırım- işsiz olduğum için ıskaladım ama, olayın güzelliğini biraz geç de olsa paylaşmamak olmaz.

Mümkün olduğu müddetçe işe motosiklet ile gidin ki;
- Sabah ve akşam trafiği nedeniyle yükselen günlük sinir katsayınız normal seviyelerde dolaşsın, bu sayede başka şeylere sinirlenebilin :p
- İşe gidiş geliş saatleri sizin için günün en eğlenceli saati haline dönüşsün.
- Aylık benzin masrafınız azalsın.
- ve daha şimdi burada saymayacağım, motosiklet kullandığınızda oluşan artı değerlerin hepsi sizin olsun... Nelerdir bu değerler, bu ayrı bir oturum konusu. Evet tesekkur ediyoruz, buraya kadar okuduğunuz için. Siz çok iyi bi insansınız. Valla...

9 yorum:

Adsız dedi ki...

iyi diosun hos diosunda bunu yazmak icin bikac gun gec kalınmıs gibi geldi bana ya da be n takvime yanlış baktım.

houston dedi ki...

sevgili noname,
"okudugumuzu anladik mi"lar vardi eskiden. kucuktuk biz, ne guzeldi o gunler, degil mi efendim...

ilkay ve serkan dedi ki...

hocam buraya yazı yazan herkese ayar veriyormuşsunuz, doğru mudur :)
ben de isterim ben de.

bu arada olm bak bugün gelirken işe dedim ki:

gündü ağardı, geceydi karardı, benden geçti aşk.

(ben demedim radyoda bi hatun dedi aslında; ama ben demiş gibi oldum. anladın sen anladın. anladın değil mi?)

yaa. valla olm çok ilginç lan. geçti gitti. hayırlısı.

eğer yazının burasına gelmiş ve hala bişey anlayamamışsan sevgili dostum, seni buradan şiddetle kınıyorum. ya olm hani bana bişiler olmuştu kendimi bok gibiden daha beter hissediyodum ya. hah o işte. geçti gitti diyorum. allan cezası.

houston dedi ki...

e olm o zaman cok da zaman gecirmeden, sogutmadan kendini b.k gibi hissettirecek bisiler ayarlayalim sana :p

ilkay ve serkan dedi ki...

teemem :) yok önce tersini yaşayıp bi nötralize olmam lazım. önce bi kız bulalım bana aşık olsun. böyle bi egomu neyin tamir edeyim. sonra dediğin gibi bulalım tekrar, midemde inşaat başlasın yeniden.

Adsız dedi ki...

var hala hatta ben onlarla ilgilenmek zorundayım önünmüzdeki bi 25 yıl fılan artık ne zaman emekli olurum bilmem. senin işine noldu hem gitmediğine göre gelmiyomusun pilkent dolaylarına

houston dedi ki...

sevgili noname,
eskiden bi de gazeteden kesilmiş harflerden yapılan "bir dost" mesajları vardı. Ne guzel, ne esrarengiz gunlerdi onlar, degil mi ya?

Adsız dedi ki...

senin yıla kadar emekli olabilecek son günlerde kulagını hatta bunu da söyliim iyice bul telefonunu çınlattığın, dekoderle çalısan kaç tane tanıdığın var su topum pasket topum nur topum haaa. dostmuş sensin dost demek iğrenç ama bu kadar harikulade bi yazışmaya bu yakışır gibi geldi bana

Adsız dedi ki...

su canııım sayfaları da böyle seyler yazarak heba ediyoruz ya neyse sekaya giren çıkan yok bu kadardan bişi olmaz