13 Temmuz 2005

Strings...

Filmlerde ölüm sahneleri -özellikle ölecek kişi bikaç kelam eder de, öyle giderse- çok etkilemiştir beni. Geçen izlediğim Strings'de ise cenaze töreni denebilecek seremoniye takildim.

Kuklalar bunlar. Ucu görünmeyen, taa yukarlarda bir yerlere bağlı bir sürü ipleri var. Olur da bu iplerden birine bişi olursa, o ipin ucundaki organ işlemez hale geliyor. Tam kafalarının ortasından çıkan ise baş ipleri, şah damarı gibi birşey. Kukla savaşçılar birbirilerinin baş iplerine saldırıyorlar ki, kesin sonuç alabilsinler.

Her biri tablo gibi süper görüntülerin yanında, kukla olmanın getirdiği birçok ilginç detay var filmde. Organ nakli, hapisaneler, kapılar, bebek kuklanın doğumu, kuklaların aşık olmaları... Şöyle bir webi var filmin, şöyle de bir broşürvari pdf'i...

Neyse, buraya kadar maddeci Taner'in gözlemleri, mekanik şeyler... Film biraz ağır da olsa ilerliyor, olaylar gelişiyor, ve bir yerde esas kuklanın kızkardeşi ölüyor. Filmin kötü kuklası baş ipini kesiyor çünkü.

Törelerine göre bir cenaze töreni düzenliyorlar. Kukla kızı bir sal üzerinde, çiçeklerle donanmış bir şekilde iskeleden suya salıveriyorlar. Kaşlarının üstünden çıkan ipleri ve baş ipi kıyıdaki kardeşinin elinde. Sal yavaş yavaş kıyıdan açılıyor ve kızın ipleri abisinin parmaklarının arasından usul usul kayıyor. İpler akıyor akıyor ve nihayetinde tükeniyor.

Kız kardeş son yolculuğuna başlıyor. Geride kardeşi ellerinin arasında akıp gitmiş öylece kalakalmış abisi...

Hiç yorum yok: